Eskiden enflasyondu.. Mektep göreni de görmeyeni de, genci de yaşlısı da enflasyon nedir bilirdi..
Ailemizin canavarı olmuştu..
Allem ettik kallem ettik, canavarlığını sünnet ettik.. Uysallaştı, masumlaştı, sıradanlaştı..
Adını hatırlamaz olduk..
Şahane oldu..
Maçı tam aldık derken, zafer şarkıları söylemeye hazırlanırken karşımıza başka canavar çıktı..
Adı, cari açıkmış!..
Enflasyonun yerini aldı..
Nasıl mı?
Eskiden enflasyon nedeniyle zam yapılırdı.. Şimdi cari açık nedeniyle zam yapılıyor..
Eskiden mallara zam yaparlardı ki; milletin cebinden daha çok para çıksın, devletin geliri daha çok olsun..
Şimdi mallara zam yapıyorlar ki; pahalı gelsin, millet alamasın..
Alamayınca ithalat azalacak.. İthalat azalınca cari açık kapanacak..
Millet için kapının ardı aynı..
Zam..
Başbakan cari açık küçülsün diye; ‘Porsche’a binmeyin, Fiat kullanın ne olacak dedi..
*
(Bu arada Porsche’u olanlar yandı.. Cari açığın birinci derece müsebbibi olmak suçundan yuhalanma tehlikesi ile karşı karşıyalar)
*
Sadece ‘Porsche’a binmeyin demedi.. 2000 cc’nin üzerindeki araçlara binmeyin dedi..
O an biraz kafalar karıştı..
Bakanların altında..
Müsteşarların altında..
Valilerin altında..
Emniyet müdürlerinin altında..
Komutanların altında..
AKP’li milletvekillerinin önemli kısmının altında..
2000’den fazla cc..
Yandılar valla!
*
Gerçi abartmamak lazım.. Vergi uzmanı Şükrü Kızılot’a göre otomobilde atılan taş ürkütülen kurbağaya değmemiş..
Niye mi?
2000 silindir hacmin üzerindeki otomobillerin pazar payı sadece yüzde ikiymiş!..
İki..
Bu yılın ilk altı ayında 289 bin 746 otomobil satılmış.. 5 bin 549’u 2000’in üzerindeymiş..
O bile çok diyorsanız başka.. Haklı olabilirsiniz..
Dün şahit oldum, bu yazıya da ilham konusu oldu..
Otobüsteyim iki genç şamata yapıyor.. Belli ki fırlamalar.. (Çok zekiler anlamında)
Biri dedi ki..
Gel cari açıkları sayalım..
*
Başbakan enine boyuna tartmadan lafı gediğine koydu.. Golü attı diyeceğim ama top direkten döndü, kamunun ağlarında patladı..
Çünkü neredeyse hepsinin altında 2000 cc’nin üzeri..
Ee ne diyeceğiz?.
Bakan, müsteşar, vali geliyor mu diyeceğiz..
Cari açık geliyor mu diyeceğiz..
*
Milletin ağzı torba değil ki.. Daha ilk günden konuşmaya başladılar bile..
Marlboro’ya iade-i itibar
Zammın sonucu bu.. Herkesin cebindeydi, pek itibarı yoktu..
Bizim gençliğimizde öyle mi.. Herkes çift tabanca dolaşırdı.. Bir cepte Samsun veya Maltepe.. (Bafra, Birinci, İkinci, Harman vb vardı ama gençler rağbet etmezdi) Zulada Marlboro.. (Genelde çorap içi)
*
Mal kaçaktı, herkeste yoktu, tutuluyordu, itibarı vardı..
Tüttürdük mü, ciğerlerimiz bayram etti derdik..
(Gerçi sonra ciğerlerimizin bayram etmediğini, kanser ettiğini anladık ama o günler sigara içmenin fiyaka olduğu günlerdi)
Kaçaktı, her köşe başında vardı ama herkes alamazdı..
Pahalıydı..
*
Şimdi de pahalı oldu.. ÖTV zammından sonra tezgâh altına indi.. Yedi liralık paketi on liraya satıyorlarmış..
Tanesi 50 kuruş..
Yakında ikram faslı biter, paket elbisenin en mutena yerine yerleştirilir.. Zulaya atılır..
İsteyene de yok valla denir!..
*
Eksiden böyleydi.. Makbuldü.. İade-i itibar demem bundandır..
Geçen haftanın en şahane yanıtı..
Enerji Bakanı, geçen hafta mesai sabah altıda başlasın önerisi yaptı..
Gün doğumundan hemen sonra..
Gün doğumuyla gün batımı arasında gibi..
Yetmedi, ‘cumartesi de çalışılsın’ istedi..
Ortalık karıştı.. Bakan arkadaşları bile itiraz etti.. Sokakta günlerce tartışıldı..
Kimi; kadın o saatte işe giderse çocuk ne yapacak diye sordu.. Kimi; sabahın altısında vazifede olmak için saat kaçta kalkılması gerektiğinin hesabını yaptı.. Kimi; çalışan annelerin okula bıraktığı çocukları kimin götüreceğini sordu..
Tartışma kadınlar üzerinden döndü.. Her kafadan bir ses çıktı.. Sesler birbirine karıştı..
*
İşte tam bu noktada.. Tartışma her alanda, bütün şiddetiyle sürerken MHP lideri Bahçeli’ye de soruldu tabii...
Bahçeli, ‘boş lafın neresini tartışayım’ dedi, yürüdü gitti..
30 yıl sonra Ot!..
Yanılmıyorsam 1980 öncesiydi..
Prof. Dr. Mümtaz Soysal bu gazetede ‘Ot’ başlıklı bir yazı kaleme almıştı..
(O zaman Milliyet’te yazıyordu)
Atletizm yarışlarını izlemek için İnönü Stadı’na gelmiş, stadın halini yazmıştı..
(Ben 19, bilemedin 20 yaşındayım)
Başlık: Ot!..
*
Galatasaray-Bursa maçını izlediniz mi?
O zemin için ne denir?
Ot!..
Çim denmez; çimen veya ot denir..
*
Ben bu işi anlamadım.. Şahane statlar yapıyoruz da saha işini bir türlü halledemiyoruz..
Türk Telekom Arena stadı hakikaten şahane.. Yapanın eline sağlık, gel gelelim zemine!..
Sadece orası değil..
Gidin Kayseri’ye, yeni stat harika.. Geçen yıl zemin evlere şenlikti..
Aklım ermiyor, niye beceremiyoruz!
Denizi geçtim derede boğuluyoruz..
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle