Devlet Bey, Türkiyeyi Suriye bataklığına gömen ve bir yandan Suriye halkının
diğer yandan Türk halkının kanının dökülmesine sebep olan Erdoğan-Davutoğlu
ikilisini hem eleştiriyor, hem destek veriyor; böyle yazılıp çizildiğinde ise
gücüne gidiyor, kızıyor.
Ve bu birlikteliği izah için de, Türkiye, gülle
atana gül mü atacak! diye çıkışıyor ve AKPnin yanında olmayıp da tezkereye
hayır diyen BDPnin mi yanında olalım savunması yapıyor...
AKP tabanının ve
Sayın Devlet Beyin de anlamadıkları yahut anlamak istemedikleri
şu:
Erdoğan-Davutoğlunun Suriye politikasının da, Büyük Orta Doğu Projesi Eş
Başkanlığının da, PKK ve BDPnin de, Barzani ve Barzaninin silahlandırıp
eğiterek Türkiye-Suriye sınırına saldığı PKK militanlarının da, Suriyeden
Türkiyeye atılan top mermilerinin de, Özgür Suriye Ordusunun da topyekûn
ABD-İsrail üretimi bir politika olduğudur.
Lider ve siyasetçi dediğin,
ülkesi için bu kadar açık tehdit ve tehlike olan süreçlerin hiçbir noktasında,
gaflet, ihanet ve dalalet içerisinde olanların hiçbir politikasına destek
vermeden yeni bir yol, yeni bir politika üretebilmelidir...
Görüyorsunuz,
AKPnin yabancı ülkelere asker sevki için Meclise sunduğu tezkereye Devlet Bey
kabul oyu verdiği için Erdoğan, MHPye teşekkür ediyor.
Birilerinin
Etsin ve Ne var bunda dediğini duyar gibi oluyoruz. İyi de, AKP ve BOP
güdümündeki toplum mühendisleri Devlet Beyin bu desteğini MHP ve MHP tabanının
desteği olarak pazarlayıp, Ey millet, Türkiyeyi savaşa sokacağı ve böleceği
iddia edilen AKPye MHP gibi milliyetçi bir parti bile destek veriyor. Öyleyse
bu iddialar bir iftiradan ibaret, diye Türk halkına bir güzel pazarlıyor. MHP
tabanına rağmen Devlet Beyin verdiği her destek böylece AKP için oya dönüşüyor.
Hem eleştirip hem AKPnin değirmenine su taşımak, bilerek bilmeyerek işte böyle
oluyor. Hani asker de AKPyi yerden yere vuracağım ve yıpratacağım diye 27 Nisan
e-muhtırası vererek o seçimlerde AKP sandıklarını oyla doldurmuştu ya, işte onun
gibi bir şey.
Hem BDP ile aynı çizgiye düşmemek hem AKPnin
politikalarına destek vermemek mümkün değil miydi?
Elbette mümkündü.
Hiç olmazsa oylamaya iştirak edilmez, edilse bile, geçersiz oy verilerek
arkadaş yeter artık Türkiyenin başını belaya soktuğunmesajı verilebilirdi. Bu
mesajı halk çok iyi anlardı, çünkü Suriyeye çullanma bahsinde Erdoğan-Davutoğlu
ikilisi kendi tabanlarını bile ikna edemediler. Muhtemeldir ki ikna edilemeyen o
taban, Devlet Bey politikalarının AKPye kaptırdığı tabandır.
Peki, Türkiye
bundan zarar görür müydü?
Niye görsün? AKPnin oyları tezkerenin geçmesi
için zaten yeterli. Üstelik Suriyeden gelen tehlikelere ordumuz zaten misliyle
karşılık veriyor.
Birkaç vatandaşımızı şehit eden Suriyeye ve onun lideri
Esada etmedik hakaretler bırakmayan Erdoğan, 40 bin vatan evladını şehit eden
Kuzey Irak yönetimine, onun hamisi ABDye hiç ses etmiyor; Barzaniyi de,
Türkiye seninle gurur duyuyor diye alkışlatıyor.. Nasıl olur, bilemem amma
MHP bu süreçlerin hiç birinde zerre kadar yer almamalı. Mustafa Kemal Atatürk ve
arkadaşlarının o namüsait şartlar altında üretmeyi başardıkları kurtuluş
reçetesinin benzerini çoktan üretebilmeliydi...
Olmadı,
olamadı...
Olamayınca da Türkiye, AKPye, onun çizgisine girmiş olan CHPye
ve PKK ile yan kuruluşlarının ürettikleri politikalara teslim oldu..
Yani,
Türk Milliyetçiliğinin çözümsüzlüğü cümle parçalayıcıların gıdası haline geldi.
Tablo bu kadar net iken, Biz başarılıyız iddiasında bulunmak gerçekten akıl
alır şey değil. Siz başarılı iseniz AKP ve diğerlerinin başarısız olması
gerekirdi.
Oysa başarılı olan onlar...
Siz her şeyi iyi yapıyor iseniz
AKP niye aldı başını gidiyor ve Türkiye niye bölünmenin eşiğine gelmiş
bulunuyor?
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=24391
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle